Bi allahın kulu bile okumazmı ulan yazdıklarımı... gelen varsa, bakan varsa bi ses versin deliricem.
gerçekten yalnızlıktan deliriyorum galiba.
bu çocuk olmadı ya (körli); benim ayarlarım bozuldu. onun günahı yok sonuçta. adam bana baştan demişmi hazır değilim diye? demiş. ben ona rağmen buna vermişmiyim? vermişim.
bak süper bi karikatür var. yemin ederim strateji mtrateji diyince insanlar tepem atıyo ama çok samimiyim, bu aşağdaki çizimi ciddiye alın. bunu okuyan genç! evet yavrum sen!! erkeksen böyle davranmayın oğlum bize.. kızsan, bu erkekler hakkaten denyo. o yüzden sen aşağdaki çizimi ciddiye al. hayat hiç aksini göstermedi bana çünkü...
Maalesef..
Bana derhal şunu bunu bulun
25 Nisan 2012 Çarşamba
19 Nisan 2012 Perşembe
Kafama şapkadan başka bi şey takmıyorum
Klasik sanal seks sorusudur: ıslandın mı?
Bense fena duygusala bağladım bu ara. Gözlerim ıslandı demek geliyor içimden.
Yürüyen am gibi görülmek istemiyorum; ağzım da var benim diyesim geliyor. Ama bunun cevabı bile, oral sekse bayılırım bebeğim.
Bi insan azgın bi peri kızı olamaz mı yahu?
Sonuçta saçlarım sevilsin istiyorum ben de! elimi tutsunlar, kolumu sevsinler, sonra da çatır çatır siksinler yani.. Bi kadın ya prenses ya da orospu olmak zorunda mı?
Niye bunları yazıyorum.. çünkü selebritiye de körliye de vermemeye karar verdim. kaldıramiycam galiba.
daha doğrusu. selebritideki mesele duygusaldan ziyade, "aman yaa boşver iğrenç bi adam" şeklinde.. esas sakat durum körli. gözümün önüne adamla geçirdiğimiz anlar -fakat bilhassa romantik olanlar- geliyor. bu da tehlike çanları çalıyor demek benim için.
geçen gün düşündüm çünkü, ben bunu bardan kız kaldırırken görebilirim her an. ya da marinaya yanında başka bi kızla gelebilir. napıcam o zaman? hayırlı sikişler, beline kuvvet aslanım mı diycem?
illa aşk meşk olmasına gerek yok bu duygunun. çünkü pek de aşık olduğumu sanmıyorum. büyük etkilendim, o ayrı :) ama aşk? eeeh..yani işte
sonuç: fakbadi müessesesine aykırı hisler içersindeyim ben bu çocuğa karşı
acaba napıyodur, beni düşünüyo mudur soruları, sevgili soruları. fakbadi dediğin ne bok yerse yesin. sağlıklı olsun. önüne gelenle takılmasın. korunsun cart curt.
acaba hangi yemeği sever değil yani doğru soru; acaba hangi pozisyonu sever..
o nedenle -henüz haberi olmasa da- bizim hafta sonu buluşması iptal gibi gözüküyor.
yani anca başıma vurursa, çok çılgın azar ve gözüm dönerse..belki.
onun haricinde, kalbime uğrayan minicik bi rüzgar üşüttü beni. ve ben bu minik rüzgarın fırtına habercisi olduğunu, önceki deneyimlerden biliyorum.
"takıldığım" oldu, hatta bu şekilde düzenli bi ilişki bile kurdum ama dostum değildi; aşk yoktu. beraber gezip tozup süper sevişip takılıyoduk. (adını mal koyuyorum)
Sonra başka adamlarla takıldım, onlarda da ayarlarım bozulmadı.
sadece eski iş yerimde takıldığım, evli bi adam istisnaydı. habire göre göre zormuş yürütmek, onu anladım. aşık olduğumu bile sandım. oysa küçük egosal problemleri olan, evli, saçma bi adamdı işte. iyi bi insandı ama o kadar. onun adı da organ'ik sebeplerden ötürü bıdık olsun.
bıdık zorladı beni açıkçası. çünkü sohbeti iyiydi, sanatla uğraşıyodu ve otomatikman bi hayranlık belirdi bende. hayatımdada kimse yoktu, buna sardırdım.
şimdi körliylede öyle olsun istemiyorum. sohbet-artı akıl-artı spor-başarılı olunan/tutkuyla sevilen bi şey... bunlar benim tuzaklarım..körliyle ilersi kesin kalp ağrısı.
çünkü adam leşe bağlamaya başladı. meni tadı filan konuşuyoruz. ben bunu yaparım, yapmam değil fakat leş adamlarla yaparım. bi şey hissetmediğimde, oh evet bebeğim kafasıyla alçalırım kolayca.
oysa burda farkettim ki leş olmak istemiyorum ben. sevişmek/oynaşmak/öpüşmek istiyorum..
beklentiler uymayacak yani..ve üzülen ben olacağım.
kendime bol şans diliyorum bu kararda.
öptüm.
Bense fena duygusala bağladım bu ara. Gözlerim ıslandı demek geliyor içimden.
Yürüyen am gibi görülmek istemiyorum; ağzım da var benim diyesim geliyor. Ama bunun cevabı bile, oral sekse bayılırım bebeğim.
Bi insan azgın bi peri kızı olamaz mı yahu?
Sonuçta saçlarım sevilsin istiyorum ben de! elimi tutsunlar, kolumu sevsinler, sonra da çatır çatır siksinler yani.. Bi kadın ya prenses ya da orospu olmak zorunda mı?
Niye bunları yazıyorum.. çünkü selebritiye de körliye de vermemeye karar verdim. kaldıramiycam galiba.
daha doğrusu. selebritideki mesele duygusaldan ziyade, "aman yaa boşver iğrenç bi adam" şeklinde.. esas sakat durum körli. gözümün önüne adamla geçirdiğimiz anlar -fakat bilhassa romantik olanlar- geliyor. bu da tehlike çanları çalıyor demek benim için.
geçen gün düşündüm çünkü, ben bunu bardan kız kaldırırken görebilirim her an. ya da marinaya yanında başka bi kızla gelebilir. napıcam o zaman? hayırlı sikişler, beline kuvvet aslanım mı diycem?
illa aşk meşk olmasına gerek yok bu duygunun. çünkü pek de aşık olduğumu sanmıyorum. büyük etkilendim, o ayrı :) ama aşk? eeeh..yani işte
sonuç: fakbadi müessesesine aykırı hisler içersindeyim ben bu çocuğa karşı
acaba napıyodur, beni düşünüyo mudur soruları, sevgili soruları. fakbadi dediğin ne bok yerse yesin. sağlıklı olsun. önüne gelenle takılmasın. korunsun cart curt.
acaba hangi yemeği sever değil yani doğru soru; acaba hangi pozisyonu sever..
o nedenle -henüz haberi olmasa da- bizim hafta sonu buluşması iptal gibi gözüküyor.
yani anca başıma vurursa, çok çılgın azar ve gözüm dönerse..belki.
onun haricinde, kalbime uğrayan minicik bi rüzgar üşüttü beni. ve ben bu minik rüzgarın fırtına habercisi olduğunu, önceki deneyimlerden biliyorum.
"takıldığım" oldu, hatta bu şekilde düzenli bi ilişki bile kurdum ama dostum değildi; aşk yoktu. beraber gezip tozup süper sevişip takılıyoduk. (adını mal koyuyorum)
Sonra başka adamlarla takıldım, onlarda da ayarlarım bozulmadı.
sadece eski iş yerimde takıldığım, evli bi adam istisnaydı. habire göre göre zormuş yürütmek, onu anladım. aşık olduğumu bile sandım. oysa küçük egosal problemleri olan, evli, saçma bi adamdı işte. iyi bi insandı ama o kadar. onun adı da organ'ik sebeplerden ötürü bıdık olsun.
bıdık zorladı beni açıkçası. çünkü sohbeti iyiydi, sanatla uğraşıyodu ve otomatikman bi hayranlık belirdi bende. hayatımdada kimse yoktu, buna sardırdım.
şimdi körliylede öyle olsun istemiyorum. sohbet-artı akıl-artı spor-başarılı olunan/tutkuyla sevilen bi şey... bunlar benim tuzaklarım..körliyle ilersi kesin kalp ağrısı.
çünkü adam leşe bağlamaya başladı. meni tadı filan konuşuyoruz. ben bunu yaparım, yapmam değil fakat leş adamlarla yaparım. bi şey hissetmediğimde, oh evet bebeğim kafasıyla alçalırım kolayca.
oysa burda farkettim ki leş olmak istemiyorum ben. sevişmek/oynaşmak/öpüşmek istiyorum..
beklentiler uymayacak yani..ve üzülen ben olacağım.
kendime bol şans diliyorum bu kararda.
öptüm.
17 Nisan 2012 Salı
Kan dağılımında organ hiyerarşisinin anlam ve önemi
Hahah! Gerçekten koptu bende film :)
Bilhassa yazıyorum şu an buraya ki nası bi deli olduğum kayıt altına alınsın. Aynı gün içinde yine fikrim değişti. Bu çocuk çok şapşal (körli)
Yani şapşal demiyim de..çocuk işte. Seks muhabbetine döndürdü direkt. maymunluk yapıyo. ben tabii hadiseyi ulvi noktalara kaydırdığım için de spastik geliyo olabilir konuşmalar.
Ama yanlış alarmmış yaa..daha düzgün sohbet ederiz diye düşünüyodum ben.
Dünyayı kurtaracak değiliz tabii de üff bi saçma geldi işte.
Yaziim dedim. Arada esiyolar ya bana, sanki bu körli çok derinlikli bi şeymiş gibi davranıyorum hani.. Yok öyle bi şey. İşin içine pipi girince, tüm kan orda toplanıyo artık. Kalbe beyne bişey kalmıyo.
Unutursam arada, gelip buraya bakiim.
Pipi var = kalp + beyin yok
Aşk istisna
Bilhassa yazıyorum şu an buraya ki nası bi deli olduğum kayıt altına alınsın. Aynı gün içinde yine fikrim değişti. Bu çocuk çok şapşal (körli)
Yani şapşal demiyim de..çocuk işte. Seks muhabbetine döndürdü direkt. maymunluk yapıyo. ben tabii hadiseyi ulvi noktalara kaydırdığım için de spastik geliyo olabilir konuşmalar.
Ama yanlış alarmmış yaa..daha düzgün sohbet ederiz diye düşünüyodum ben.
Dünyayı kurtaracak değiliz tabii de üff bi saçma geldi işte.
Yaziim dedim. Arada esiyolar ya bana, sanki bu körli çok derinlikli bi şeymiş gibi davranıyorum hani.. Yok öyle bi şey. İşin içine pipi girince, tüm kan orda toplanıyo artık. Kalbe beyne bişey kalmıyo.
Unutursam arada, gelip buraya bakiim.
Pipi var = kalp + beyin yok
Aşk istisna
Sıradakiii...
Ben biliyorum başıma bunların geleceğini. Kendimi tanıyorum. O yüzden efendi efendi edebimle oturuyorum ama anlamıyo işte bunlar.
Yine orospu sviçim döndü.Diyorum ya..seveni siksinler!
Ne zaman naif olsam, sevgi pıtırcığına bağlasam, illa bi dangalaklık yapılıyo. İlla bi kalbim kırılıyo.
Sonra ben yine eski halime dönüyor ve dubdubdub sevişmeye başlıyorum, biri gelirken öbürünü yolluyorum..Artık beni nerelerden toplarsınız bilmem.
Sonuç:
-Hokka aramadı henüz; bi onu dürterim. Sevişiriz.
-Eski iş yerinden götüremediğim -niye anlamadım, paso iş atıp duruyo ve hiç bi bok yapmıyo- bi çocuk vardı, ona çalışıcam.Eve içki içme bahanesiyle çağırırım sevişiriz.
-Hafif meşurumsu bi şey var, onun adı da selebriti olsun o yüzden. Onla yatmiycamtım aslında ama vazgeçtim. Otelde yapsak mı acaa fitfit demişti.. Onla da yatıcam.
-Eski fakbadimsi bi şeyim vardı. Aylardır tepiniyodu. Onla da sevişirim.
Ha..giren çıkan bana yine, kimsenin bi ders aldığı ya da yaptıklarından utanacağı yok ama hiç olmazsa benim odak bi dağılsın. Şu an tek bi adam kalbimi söküyo yerinden..Sevişmek beni yumuşacık, annecik, körpecik yapıyo. gözlerim çipil çipil oluyo. ama o adam benle uyuyup uyanmak istemiyo, çipil gözlerimi de takmıyo. şimdi bu, harakirinin laciverti bebeğim. bunu bi kabul edelim.
o yüzden, yani ben bu duyguyla baş edemediğimden. kendimi kamuya açıyorum. tamm bir ödleğim. ama yoruldum tek başıma ağlamaktan. gece gece tavan seyredip derdime yanmaktan. hiç olmazsa hop hop hoplar, zıp zıp zıplarım. seks de bi nimet. laf etmemek lazım.
sevişe sevişe bulucaz inşallah aşkı bi yerlerde..
dinimiz. amin.
Hay ben böyle aşkın ızdırabını sikiym!!
Yine orospu sviçim döndü.Diyorum ya..seveni siksinler!
Ne zaman naif olsam, sevgi pıtırcığına bağlasam, illa bi dangalaklık yapılıyo. İlla bi kalbim kırılıyo.
Sonra ben yine eski halime dönüyor ve dubdubdub sevişmeye başlıyorum, biri gelirken öbürünü yolluyorum..Artık beni nerelerden toplarsınız bilmem.
Sonuç:
-Hokka aramadı henüz; bi onu dürterim. Sevişiriz.
-Eski iş yerinden götüremediğim -niye anlamadım, paso iş atıp duruyo ve hiç bi bok yapmıyo- bi çocuk vardı, ona çalışıcam.Eve içki içme bahanesiyle çağırırım sevişiriz.
-Hafif meşurumsu bi şey var, onun adı da selebriti olsun o yüzden. Onla yatmiycamtım aslında ama vazgeçtim. Otelde yapsak mı acaa fitfit demişti.. Onla da yatıcam.
-Eski fakbadimsi bi şeyim vardı. Aylardır tepiniyodu. Onla da sevişirim.
Ha..giren çıkan bana yine, kimsenin bi ders aldığı ya da yaptıklarından utanacağı yok ama hiç olmazsa benim odak bi dağılsın. Şu an tek bi adam kalbimi söküyo yerinden..Sevişmek beni yumuşacık, annecik, körpecik yapıyo. gözlerim çipil çipil oluyo. ama o adam benle uyuyup uyanmak istemiyo, çipil gözlerimi de takmıyo. şimdi bu, harakirinin laciverti bebeğim. bunu bi kabul edelim.
o yüzden, yani ben bu duyguyla baş edemediğimden. kendimi kamuya açıyorum. tamm bir ödleğim. ama yoruldum tek başıma ağlamaktan. gece gece tavan seyredip derdime yanmaktan. hiç olmazsa hop hop hoplar, zıp zıp zıplarım. seks de bi nimet. laf etmemek lazım.
sevişe sevişe bulucaz inşallah aşkı bi yerlerde..
dinimiz. amin.
Hay ben böyle aşkın ızdırabını sikiym!!
C ya!
Senin ağzını yüzünü sikerim piç...
Demin feysbuka girmiştim. Girmiycem ulan bi daha. Bu beni orda gördükçe muhabbet ediyo, özlemiyo hiç. Bok. Neyse!
İki dakka sohbet ettik. Naber nassın bebişim içerikli yavan bi sohbet işte. Giderken de c ya dedi. Ulan ben en kofti arkadaşıma bile en kötü "See you"; olmadı "Ciao" filan diyorum.
Amerikan repçisi miyiz ulan biz? C ya ne? Gött.
Sinirlendim bak şimdi.
Demin feysbuka girmiştim. Girmiycem ulan bi daha. Bu beni orda gördükçe muhabbet ediyo, özlemiyo hiç. Bok. Neyse!
İki dakka sohbet ettik. Naber nassın bebişim içerikli yavan bi sohbet işte. Giderken de c ya dedi. Ulan ben en kofti arkadaşıma bile en kötü "See you"; olmadı "Ciao" filan diyorum.
Amerikan repçisi miyiz ulan biz? C ya ne? Gött.
Sinirlendim bak şimdi.
Nasssı yaani?
Ciddi ciddi tedaviye ihtiyacım var bence.
Bi önceki yazıyı sanki başkası yazdı. Sanki günlerdir Körli de körli diye etrafın beynini siken ben değilim.
Şu an bomboş hissediyorum. Yani körli..evet, hoş güzel de öyle çılgın bi durum da yok!
Böyle hissedince, kendi kendime borderline teşhisi filan koyasım geliyor.
Ani ve aşırı hisler...Hemen akabinde boşluk.
Sahiden normal değil.
Yani insanda bi istikrar olur. Bi duygu stabilitesi olur.
Anlayamıyorum neden böyle olduğumu.
Tabii mesaj filan atsa bi sevinirim. Sevişmek de isterim. Görüşürüm de..ama nasıl desem..arkadaşım çağırsa önce arkadaşımın yanına gider; onla muhabbet eder yemeğimi yer; sonra körlinin yanına geçerim.
Halbuki 2 gün önce olsa, çocuğumu tuvalete atıp üstüne sifonu çekip onun yanına koşabilirdim.
Bak bunlar sahiden normal değil okur.
İnsanda azıcık tutarlılık olur.
Ben böyle hissediyorum; bunları yazıyorum ya... O yüzden çok korkuyorum kendimden ve kararlarımdan. Yani düşünsene..tamamdır diyorum ,burası ! işte benim sevdiğim/saydığım/ flört edeceğim/ evleneceğim adam...
Ertesi gün hooop! "Yani iyi bi insan tabii aslında ama bilemiyorum. Emin değilim sanki.."
Acaba ilgi orospusu mu oldum? Hissedemiyor muyum sahici şeyleri? Her önüme gelene pata küte aşık olduğumu sanmam, bu açlığın sonucu mu?
Yediğim kazıklardan hangisi daha büyük? Aşksızlık insanın kalbini ne kadar kabartır? Sevgilinin boynu nasıl böyle güzel kokar? Babam beni böyle üzmeyi nerden öğrendi?
Aşk ve hayal kırıklıklarıyla ilgili her sorunun iyi bir cevabı var:
Alıyorum çünkü eşşşeğin çükü!
Bi önceki yazıyı sanki başkası yazdı. Sanki günlerdir Körli de körli diye etrafın beynini siken ben değilim.
Şu an bomboş hissediyorum. Yani körli..evet, hoş güzel de öyle çılgın bi durum da yok!
Böyle hissedince, kendi kendime borderline teşhisi filan koyasım geliyor.
Ani ve aşırı hisler...Hemen akabinde boşluk.
Sahiden normal değil.
Yani insanda bi istikrar olur. Bi duygu stabilitesi olur.
Anlayamıyorum neden böyle olduğumu.
Tabii mesaj filan atsa bi sevinirim. Sevişmek de isterim. Görüşürüm de..ama nasıl desem..arkadaşım çağırsa önce arkadaşımın yanına gider; onla muhabbet eder yemeğimi yer; sonra körlinin yanına geçerim.
Halbuki 2 gün önce olsa, çocuğumu tuvalete atıp üstüne sifonu çekip onun yanına koşabilirdim.
Bak bunlar sahiden normal değil okur.
İnsanda azıcık tutarlılık olur.
Ben böyle hissediyorum; bunları yazıyorum ya... O yüzden çok korkuyorum kendimden ve kararlarımdan. Yani düşünsene..tamamdır diyorum ,burası ! işte benim sevdiğim/saydığım/ flört edeceğim/ evleneceğim adam...
Ertesi gün hooop! "Yani iyi bi insan tabii aslında ama bilemiyorum. Emin değilim sanki.."
Acaba ilgi orospusu mu oldum? Hissedemiyor muyum sahici şeyleri? Her önüme gelene pata küte aşık olduğumu sanmam, bu açlığın sonucu mu?
Alıyorum çünkü eşşşeğin çükü!
16 Nisan 2012 Pazartesi
Oh bebek; yes bebek; bi daha ister misin bebek?
Şimdii...Son durum şu: Dün yine allahın cezası, iletişimsizlik kanalı Feysbıka girdim ve Körlican beni görüp laf attı. Ben, sanki, arayıp sormamasının acısı götüme girmemiş gibi; "Hımm evet gerçekten de hihibok; sahiden de amıçük" gibi dangoz bi konuşma gerçekleştirdim.
Çok kuul bi insan olduğum için gecikmeli cevaplar verdim. Ben geç cevap verdikçe bunun cevap yazma süreleri kısaldı. 5 dk sonra cevap veriyorum 5 saniyede cevap veriyor; 15 dk bekletiyorum, daha ben yollamadan cevabını yazıyo..o derece. Koduğmun erkek/avcı pissskolojisi dedim. Hepiniz mi aynı boksunuz?
Neyse şekerim! Akşam napıcan dedi. Ben de "şirketin yemeği var ona giderim belki" diyip hemen bi önünü tıkadım bunun. Sonra da inanılmaz-çılgın-süpersonik karizmam ilen, "çıkıyorum ben cnm" dedim. Kaş bıyık aldırmaya gidicem ama adamın "nereye" sorusuna, işlerim var gibi çok mistik cevaplar vererek merak unsuru kattım ilişkimize. Eminim dertlenip bunu düşünmüştür o da bütün gün.
Neyse ben İhsan Abi'den biraz daha kadınsı bi şeylere döndüm kılları aldırınca, ordan da klişe depresif kadın modumu doyurmaya alışverişe çıktım.
Lan para kazanıyorum öküz gibi ama kredi kartı borrcu ödemekten hala götü başı toplayamıyorum; çok sinir oluyorum kendime.
Bi programda -tamam dur hatırladım doktor öz'ün amerikadaki programıydı- kilo ve finansal durum arasında doğrudan bağlantı olduğunu söylüyordu.
Bu benim çok pis aklıma takıldı. Bence çok doğru. Şu an götüm plazma tv önünü kapatır halde ve borç batağındayım.
Hayatımı organize edemiyorum. Bırak kişisel gelişimi, kişisel temizliği zor yapıyorum. 28 yaş için ebleh kontenjanına girerim şu halimle.. Millet evleniyor çocuk yapıyo da 3 kişinin görünü başını topluyo; yemek yapıyo artı çamaşır ütü filan..
Yemin ediyorum belediye basar çöp ev diye
Neyse dur, kaldığım yere dönüyorum.. Alışverişte gezinirkene, bililip diye mesaj geldi..Allahım dedim yine bizim mal operatör bilmem ne kampanyasını haber veriyodur veyahut banka malık, kredi teklifinde bulunuyodur..
Anam! ne göreyim.. Bizim körli..
Bebeğim diyor, eğer şeytana uymaya karar verirsen ben her zamanki yere gidiyorum..
Önce bi kızdım. Höst dedim ayı! Ne sandın sen beni?!
Sonra düşündüm..Ben niye bu adama namuslu ayağına yatıyorum ? Beni diğer kızlarla bir tutmasın diye! Benle bi gelecek düşünsün diye..
E be Ciğmeyl dedim; bu adam senle bi gelecek düşünüyo olsa, hazır değilim çorba değilim gerzekliğine girer miydi? Yok.
Bu adamdan bi cacık olur mu sana? Yok
Bi insan seni seviyor ise, seni gerçekten istiyor ise sevişmek hadiseyi bozar mı? Yok
E peki benim bi kaç yüzyıldır bi cinsel hayatım var mı ? Yok.
Kırdım kafayı. Dedim ki.. Nedir şeytana uymaktan kasıt? İşte yaramazlığın 2. adımı falan filan
(Ben mükkkemmel bi zamanlamayla regl olmuşken biz oynaşma girişiminde bulunmuş olduğumuzdan, ilk round yarım kalmış idi; tamamlayalım diyor pezevenk)
Hımm dedim..Ben bi düşüniiim. Haber vericem sana.
Hadi diyelim gidicem..de evdekileri nasıl idare edicem. Saat zaten olmuş 9. Yemek yesem vs..olucak 10.
Hemen depresif kız kozunu kullandım.
Ay annecim dedim; ben depresyona mı giriyorum nedir. Evde duramıyorum..Hep çıkasım geliyo. Şimdi de arkadaşlar caddeye çağırdı; bi onların yanına gideyim..
Ok mi? Ok.
Aile kısmı halledildi. Geriye körliciğimize iş atmak kaldı
"Bi şey lazım mı? :)"
Yanisi, "vericem; hadi yine iyisin la piç!"
Geldi beni aldı. Sanki az sonra davşanlar gibi depişecek olan biz değilmişiz gibi şirin şirin konuşmalar; havadan sudan sohbetler..
Neyse kahveleri alıp tekneye geçtik. Yine muhabbetler, şirinlikler filan.. Ben bi taraftan saati düşünüyorum tabii. Şimdi zaten saat 10..e bi an önce bi oynaşma başlangıcı yapmak lazım ki 12de evde oliym...
İmalı imalı bakıyoruz ama girişimde de bulunulamıyo bi türlü.. Eski dost olunca karşıdaki, insana bi edep, bi saygı filan geliyomuş böyle..
Neyse!Bunun beli bırkı ağrıyodu geçen hafta. Dedim ben şuna bi güzellik yapayım da beyni aksın.. Yanımda kremler mremler götürmüştüm. Kızım dedim sen masajla başla nasılsa gelir devamı.
Dedim "benim sana bi jestim/süprizim" var. "Ay nedir nedir" filan? İşte masajlar, yağlar, kremler, hunharca seks..(bu sonuncuyu diyemedim)
Neyse her fani gibi, bu da zevkten inim inim inledi ben masaj yaparken.
"Ciğmeyl, sen mükemmel bi şeysin" dedi.
Bunu genelde oral seks yaptıktan sonra söylüyolardı erkekler; bi adım öne çekmiş olduk. İyi bi şey tabii. Maharetlerimi bollaştırmakta fayda görüyorum..
Neyse! Masajın sonrası, ahlar ve uhlar zinciri tabiii..
Bu arada adam iyi. Cidden iyi. Yelken melken derken bir kol, sırt, omuz triosu yapmış, sırf onların hatrına verebilirim.. Masaj yaparken resmen yutkunup durdum.
Pipisi şimdilik kopmasın bunun. Tadı, şekli, boyu moyu gaayet güzel.
Yatak performans değerlendirmesi yaparsak da bayağ başarılı bi abi. Kendisi benim aşağılardaki vadilerimde hazine avı yaparken resmen zevkten çığlık atıyodum .
Ya çok yeni biri olduğu için (yok ya değil, son iki sevişmem geldi aklıma,ıyy); ya da ne zamandır sevişmediğimden (yok yok yine son iki sevişmem geldi aklıma bu da olamaz).. Adam iyi işte ya. Bi de ben muhabbet edebildiğim, rahat hissettiğim zaman daha bi güzel geliyo her şey.
Eh akıllı adam zaafım da eklenince üstüne, her şey tıkırında gitti..
Gülüyoruz, eğleniyoruz, şakalaşıyoruz, öpüşüyoruz, çatır çatır sevişiyoruz..İyi geldi.
Sonra düşündüm. Gerçekten düşündüm ama. Ben bu adamla sevgili olmak ister miyim diye.. Aslında bakınca, bana daha olgun biri lazım, bunu fark ediyorum. Yani evet, süper gibi her şey ama, derinlerde bi şey, doğru diye fısıldamıyor. Zaman ne gösterir bilmiyorum. Tanıştıkça (!) yakınlaşır mıyız uzaklaşır mıyız zaman göstericek.
Ama şu anki kararım, sevişerek birikmiş enerjimi bi boşaltmak; cildimi saçlarımı sevişme yoluyla güzelleştirmek ve sevişe sevişe kilo verip bi taraftan da özgüvenimi şişirmek.
O halimle birini bulmam da daha kolay olucak kesin.
Çünkü ne zaman hayatımda biri olsa, muhakkak birileri beni beğenir. Ve ne zaman biri olmasa, herkes kaçıp geri çekilir.
Soktuğumun mörfisi ve kanunları, nedense, hep böyle çalışır.
Sonuç: bir adamın 3 no'lu fakbadisi olarak hayatına girmiş bulunuyorum. Allah beni nasıl biliyorsa öyle yapsın. Amin.
16 Nisan editi: Sonradan unutmiyim diye yazıyorum. Sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum fakat adam bildiğin sevimlilik yapıyo. Omzumu koklayıp içine çekip ohh diyip öpüyo. Göz kenarımdan alnımdan falan öpüyo. Bunlar biraz ahlaksız ve sakat şirinlikler aslında.. Yani ayar bozabilecek cinsten.. Fakbadi için fazla içten, duygulu, tatlı.. Seviniyorum; mutlu oluyorum ama insanoğlu ne olursa olsun kırılgan..Hele ki bi hatun kişi-duruma göre-onlarca kat daha kırılgan.
Ama madem bi karar verdim; sonuçlarına da katlanmam gerekiyor, değil mi?
Çok kuul bi insan olduğum için gecikmeli cevaplar verdim. Ben geç cevap verdikçe bunun cevap yazma süreleri kısaldı. 5 dk sonra cevap veriyorum 5 saniyede cevap veriyor; 15 dk bekletiyorum, daha ben yollamadan cevabını yazıyo..o derece. Koduğmun erkek/avcı pissskolojisi dedim. Hepiniz mi aynı boksunuz?
Neyse şekerim! Akşam napıcan dedi. Ben de "şirketin yemeği var ona giderim belki" diyip hemen bi önünü tıkadım bunun. Sonra da inanılmaz-çılgın-süpersonik karizmam ilen, "çıkıyorum ben cnm" dedim. Kaş bıyık aldırmaya gidicem ama adamın "nereye" sorusuna, işlerim var gibi çok mistik cevaplar vererek merak unsuru kattım ilişkimize. Eminim dertlenip bunu düşünmüştür o da bütün gün.
Neyse ben İhsan Abi'den biraz daha kadınsı bi şeylere döndüm kılları aldırınca, ordan da klişe depresif kadın modumu doyurmaya alışverişe çıktım.
Lan para kazanıyorum öküz gibi ama kredi kartı borrcu ödemekten hala götü başı toplayamıyorum; çok sinir oluyorum kendime.
Bi programda -tamam dur hatırladım doktor öz'ün amerikadaki programıydı- kilo ve finansal durum arasında doğrudan bağlantı olduğunu söylüyordu.
Bu benim çok pis aklıma takıldı. Bence çok doğru. Şu an götüm plazma tv önünü kapatır halde ve borç batağındayım.
Hayatımı organize edemiyorum. Bırak kişisel gelişimi, kişisel temizliği zor yapıyorum. 28 yaş için ebleh kontenjanına girerim şu halimle.. Millet evleniyor çocuk yapıyo da 3 kişinin görünü başını topluyo; yemek yapıyo artı çamaşır ütü filan..
Yemin ediyorum belediye basar çöp ev diye
Neyse dur, kaldığım yere dönüyorum.. Alışverişte gezinirkene, bililip diye mesaj geldi..Allahım dedim yine bizim mal operatör bilmem ne kampanyasını haber veriyodur veyahut banka malık, kredi teklifinde bulunuyodur..
Anam! ne göreyim.. Bizim körli..
Bebeğim diyor, eğer şeytana uymaya karar verirsen ben her zamanki yere gidiyorum..
Önce bi kızdım. Höst dedim ayı! Ne sandın sen beni?!
Sonra düşündüm..Ben niye bu adama namuslu ayağına yatıyorum ? Beni diğer kızlarla bir tutmasın diye! Benle bi gelecek düşünsün diye..
E be Ciğmeyl dedim; bu adam senle bi gelecek düşünüyo olsa, hazır değilim çorba değilim gerzekliğine girer miydi? Yok.
Bu adamdan bi cacık olur mu sana? Yok
Bi insan seni seviyor ise, seni gerçekten istiyor ise sevişmek hadiseyi bozar mı? Yok
E peki benim bi kaç yüzyıldır bi cinsel hayatım var mı ? Yok.
Kırdım kafayı. Dedim ki.. Nedir şeytana uymaktan kasıt? İşte yaramazlığın 2. adımı falan filan
(Ben mükkkemmel bi zamanlamayla regl olmuşken biz oynaşma girişiminde bulunmuş olduğumuzdan, ilk round yarım kalmış idi; tamamlayalım diyor pezevenk)
Hımm dedim..Ben bi düşüniiim. Haber vericem sana.
Hadi diyelim gidicem..de evdekileri nasıl idare edicem. Saat zaten olmuş 9. Yemek yesem vs..olucak 10.
Hemen depresif kız kozunu kullandım.
Ay annecim dedim; ben depresyona mı giriyorum nedir. Evde duramıyorum..Hep çıkasım geliyo. Şimdi de arkadaşlar caddeye çağırdı; bi onların yanına gideyim..
Ok mi? Ok.
Aile kısmı halledildi. Geriye körliciğimize iş atmak kaldı
"Bi şey lazım mı? :)"
Yanisi, "vericem; hadi yine iyisin la piç!"
Geldi beni aldı. Sanki az sonra davşanlar gibi depişecek olan biz değilmişiz gibi şirin şirin konuşmalar; havadan sudan sohbetler..
Neyse kahveleri alıp tekneye geçtik. Yine muhabbetler, şirinlikler filan.. Ben bi taraftan saati düşünüyorum tabii. Şimdi zaten saat 10..e bi an önce bi oynaşma başlangıcı yapmak lazım ki 12de evde oliym...
İmalı imalı bakıyoruz ama girişimde de bulunulamıyo bi türlü.. Eski dost olunca karşıdaki, insana bi edep, bi saygı filan geliyomuş böyle..
Neyse!Bunun beli bırkı ağrıyodu geçen hafta. Dedim ben şuna bi güzellik yapayım da beyni aksın.. Yanımda kremler mremler götürmüştüm. Kızım dedim sen masajla başla nasılsa gelir devamı.
Dedim "benim sana bi jestim/süprizim" var. "Ay nedir nedir" filan? İşte masajlar, yağlar, kremler, hunharca seks..(bu sonuncuyu diyemedim)
Neyse her fani gibi, bu da zevkten inim inim inledi ben masaj yaparken.
"Ciğmeyl, sen mükemmel bi şeysin" dedi.
Bunu genelde oral seks yaptıktan sonra söylüyolardı erkekler; bi adım öne çekmiş olduk. İyi bi şey tabii. Maharetlerimi bollaştırmakta fayda görüyorum..
Neyse! Masajın sonrası, ahlar ve uhlar zinciri tabiii..
Bu arada adam iyi. Cidden iyi. Yelken melken derken bir kol, sırt, omuz triosu yapmış, sırf onların hatrına verebilirim.. Masaj yaparken resmen yutkunup durdum.
Pipisi şimdilik kopmasın bunun. Tadı, şekli, boyu moyu gaayet güzel.
Yatak performans değerlendirmesi yaparsak da bayağ başarılı bi abi. Kendisi benim aşağılardaki vadilerimde hazine avı yaparken resmen zevkten çığlık atıyodum .
Ya çok yeni biri olduğu için (yok ya değil, son iki sevişmem geldi aklıma,ıyy); ya da ne zamandır sevişmediğimden (yok yok yine son iki sevişmem geldi aklıma bu da olamaz).. Adam iyi işte ya. Bi de ben muhabbet edebildiğim, rahat hissettiğim zaman daha bi güzel geliyo her şey.
Eh akıllı adam zaafım da eklenince üstüne, her şey tıkırında gitti..
Gülüyoruz, eğleniyoruz, şakalaşıyoruz, öpüşüyoruz, çatır çatır sevişiyoruz..İyi geldi.
Sonra düşündüm. Gerçekten düşündüm ama. Ben bu adamla sevgili olmak ister miyim diye.. Aslında bakınca, bana daha olgun biri lazım, bunu fark ediyorum. Yani evet, süper gibi her şey ama, derinlerde bi şey, doğru diye fısıldamıyor. Zaman ne gösterir bilmiyorum. Tanıştıkça (!) yakınlaşır mıyız uzaklaşır mıyız zaman göstericek.
Ama şu anki kararım, sevişerek birikmiş enerjimi bi boşaltmak; cildimi saçlarımı sevişme yoluyla güzelleştirmek ve sevişe sevişe kilo verip bi taraftan da özgüvenimi şişirmek.
O halimle birini bulmam da daha kolay olucak kesin.
Çünkü ne zaman hayatımda biri olsa, muhakkak birileri beni beğenir. Ve ne zaman biri olmasa, herkes kaçıp geri çekilir.
Soktuğumun mörfisi ve kanunları, nedense, hep böyle çalışır.
Sonuç: bir adamın 3 no'lu fakbadisi olarak hayatına girmiş bulunuyorum. Allah beni nasıl biliyorsa öyle yapsın. Amin.
16 Nisan editi: Sonradan unutmiyim diye yazıyorum. Sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum fakat adam bildiğin sevimlilik yapıyo. Omzumu koklayıp içine çekip ohh diyip öpüyo. Göz kenarımdan alnımdan falan öpüyo. Bunlar biraz ahlaksız ve sakat şirinlikler aslında.. Yani ayar bozabilecek cinsten.. Fakbadi için fazla içten, duygulu, tatlı.. Seviniyorum; mutlu oluyorum ama insanoğlu ne olursa olsun kırılgan..Hele ki bi hatun kişi-duruma göre-onlarca kat daha kırılgan.
Ama madem bi karar verdim; sonuçlarına da katlanmam gerekiyor, değil mi?
15 Nisan 2012 Pazar
Aşka sokiym
Bu gece karar verdim: Aşkla işim yok bi süre
Kalbimi kapatıyor veee bacaklarımı açıyorum! zira bu adamlar başka bi boktan anlamıyolar; ben de boş yere üzülüyorum. Halbusi seviş seviş takma günleri nasıl da hafifti. Dertsizdi tasasızdı. alkolsüzdü birasızdı. Kimsenin fotoğraflarına bakmıyodum röntgenci gibi.. Acaba şu an fakbadisiyle hangi pozisyondadırlar diye kafayı yemiyodum.
Akıl sağlığı diye bi şey var arkadaşım. Korumak lazım nihayetinde...
Bu gece Buddhadaydık. Jagerleri kaçar kaçar götürdük bilmiyorum. Sayamadım.
Lakin körlinin arkadaşı ( benim de okuldan arkadaşım) ordaydı. Sanırım bu kalp çiziği bi süre daha bizle beraber..
Şöyle bi zaman koydum kendime: Ne zamanki ayağımdaki yanık iyileşir; o zaman kalbimdeki çizik de onarıcak kendini...
Hepsi geçicek.
Ulan ben aşık olduğum adamı terk edebilmiş hatunum. Bunlar koyar mı beee
Hadi bakim Ciğmeylei dopla kendini kuzuciğim..
Bi kuple sarhoşıum. Ne kadar saçmaladığıma ayıldığımda kara vericem.
Öpüyorum seni site...
______________
Sabah (akşamüstü diyelim. Camış gibi uyudum ve yeni uyandım zira) gelen edit: Sarhoş kafaya göre bence mükemmel performans! Bi tek yazım yanlışları ve noktalama işareti eksikleri var ama puan kırmiycam. Onun yerine bi kaç kişinin kafasını ve kalbini kırıcam.
Hayır bi de kendimle çelişmesem ne'kağ tatlı olucak: Açtım körliyle feysbuktaki mesajlaşmalarımızı dün gece ve en baştan okudum.
Ben bi insandan hoşlananana kadar, bildiğin "hacı naaaber yaaa" modunda oluyorum. Sahiden bu seyri gördüm kendimde. Yani başlarda "ehuehehehe" "oha abi yaaa" yazan kız; 10 gün sonra "çok farklı hissediyorum şu anda" "sahiden böyle hissetmemiştim uzun zamandır" "oh kuzum aşkla donatalım cennetimizi" "pembe zarf ilen yolla validemlere izdivaç isteğini" kıvamına gelince; bence adamların da ayarları bozuluyor..
Ben azcık hoşlanmayagöreyim, içimdeki madonnayı siktir edip greys keliye dönüşüyorum.
Ciğmeyl -dı transformır
Kafama sokiym!
Kalbimi kapatıyor veee bacaklarımı açıyorum! zira bu adamlar başka bi boktan anlamıyolar; ben de boş yere üzülüyorum. Halbusi seviş seviş takma günleri nasıl da hafifti. Dertsizdi tasasızdı. alkolsüzdü birasızdı. Kimsenin fotoğraflarına bakmıyodum röntgenci gibi.. Acaba şu an fakbadisiyle hangi pozisyondadırlar diye kafayı yemiyodum.
Akıl sağlığı diye bi şey var arkadaşım. Korumak lazım nihayetinde...
Bu gece Buddhadaydık. Jagerleri kaçar kaçar götürdük bilmiyorum. Sayamadım.
Lakin körlinin arkadaşı ( benim de okuldan arkadaşım) ordaydı. Sanırım bu kalp çiziği bi süre daha bizle beraber..
Şöyle bi zaman koydum kendime: Ne zamanki ayağımdaki yanık iyileşir; o zaman kalbimdeki çizik de onarıcak kendini...
Hepsi geçicek.
Ulan ben aşık olduğum adamı terk edebilmiş hatunum. Bunlar koyar mı beee
Hadi bakim Ciğmeylei dopla kendini kuzuciğim..
Bi kuple sarhoşıum. Ne kadar saçmaladığıma ayıldığımda kara vericem.
Öpüyorum seni site...
______________
Sabah (akşamüstü diyelim. Camış gibi uyudum ve yeni uyandım zira) gelen edit: Sarhoş kafaya göre bence mükemmel performans! Bi tek yazım yanlışları ve noktalama işareti eksikleri var ama puan kırmiycam. Onun yerine bi kaç kişinin kafasını ve kalbini kırıcam.
Hayır bi de kendimle çelişmesem ne'kağ tatlı olucak: Açtım körliyle feysbuktaki mesajlaşmalarımızı dün gece ve en baştan okudum.
Ben bi insandan hoşlananana kadar, bildiğin "hacı naaaber yaaa" modunda oluyorum. Sahiden bu seyri gördüm kendimde. Yani başlarda "ehuehehehe" "oha abi yaaa" yazan kız; 10 gün sonra "çok farklı hissediyorum şu anda" "sahiden böyle hissetmemiştim uzun zamandır" "oh kuzum aşkla donatalım cennetimizi" "pembe zarf ilen yolla validemlere izdivaç isteğini" kıvamına gelince; bence adamların da ayarları bozuluyor..
Ben azcık hoşlanmayagöreyim, içimdeki madonnayı siktir edip greys keliye dönüşüyorum.
Ciğmeyl -dı transformır
Kafama sokiym!
14 Nisan 2012 Cumartesi
İsyeeeeaaaannn!!!
Dün gece üniversteden çok yakın bi kız arkadaşımla Duman konserine gittik. Beleş bilet vardı. Öncesinde Tezgahta takıldık filan. Birdenbire benim aklıma netten tanıştığım Amerikalı çocuk geldi. Biz bunla yazışmış yazışmış ama buluşmamıştık. Hazır yanımda arkadaşım da varken, "ortalık yerde kesemez doğrayamaz beni nasılsa" diyip çağırmaya karar verdim bunu.
Ay yer misin yemez misin? Bi geldi bu..Burun filan hokka ötesi. Burnumu yaptırıcak olsam, "al şablon bu, bundan yap doktor amca" derim. Boyu moyu da süper. Çook uzun değil; kıvamında.
Ben normalde sarı pipi sevmem, itici gelirler ama bu biraz açık kumrala kaydığı için beğendim. Yani şöyle diyim uzatmadan: Ben o çocuğa her türlü veririm arkadaş! Gideri var; hatta var oğlu var.
Buna ne desek acaba? Hımm hokka olsun bu da. Madem o kadar burun murun dedik, namı yürüsün..
Ben aldım hokkayı Galatasaray Lisesinin önünden, tezgaha götürdüm. Canım arkadaş da orda oturuyodu; "konsere gidicez ulan bu nerden çıktı şimdi" bakışları atıyordu bana. Ben de ona "Senin gözlerini oyarım; şurda bi erkek bulmuşuz zar zor; kes sesini" bakışı attım. Neyse geldi oturdu; başladık muhabbete. İlk önce biraz kasıldı ama hemen açıldık. Espriler falan dönmeye başladı. Bi bana bi arkadaşa laf çakarak güzelce dengeyi buldu.
"Aferin" dedim "bebeğim; komünikasyon ve iletişim başkanısın mübarek. Sizin gibi gençleri yatakta da görmek isteriz."
Bu genç, arada bi hafif omza dokunmalar, azcık belden ilişmeler gibi "gay olmadığını ifade eden fakat apaçiye de yaklaşmayan" şahane bir tavırla kurtardı geceyi.
Sonra nüfus cüzdanı mıdır, okul kimliği midir nedir, onu çıkarttı eski fotoğrafını göstermek için..Yavrum dedim ben seni evlat edinirim; kimse de alamaz elimde. Bunun yaş 15 fotoğrafta ve nasssssıl seksi, nasssıl bi hoş. Ohşşş dedim evet!
Bu arada, geçen gün ben sübyancılıkla ilgili bişeyler diyodum ya. Hah! O benim götüme girsin..Ben biliyorum malımı da ondan temkinli yaklaşıyorum böyle şeyler söylemeye.
Bu yavru 25 yaşında, ben de 28.. Ha bi sor tabii zerre kadar umrumda mı? İşim olmaz yaşla başla. Zaten bana 28 diyecek adam henüz anasının karnından doğmadı. Tipten filan der tabii de, ruhumdan çıkmıyo işte 28.
Neyse! Süper zamanlamayla gelen bi "Hokka"mız da olmuş oldu.
Kalbim yanıyo malum; bari bi şirinlik abidesi, bi sübyan filan gelsin yamacıma da temassızlıktan ölmiyim, di mi? Muhabbeti de süperdi.. İlerleyen günlerde görüşmek dileğiynen bebem dedim ve konsere gittik.
Gittik de Duman gençliğine benim kafam girsin. Götüyle içen bütün ergenleri toplamışlar ve yakıcaklar diye düşündüm bi ara resmen. Duman konseri ayağına hepsini buraya çekmişler ve kumpasa düştük; bok yoluna gidicez dedim.
Bu arada yer cücesi gibi kaldık içerde. Kapıda 1.80den aşağısı giremez mi demişler anasını satiim. Önümüzde dana gibi adamlar dikilip durdu. Arada bi boşluklardan Kaan görüp sevindik. O da evinin şarkısı olmuş; pek bi komik.
Okan Bayülgen amcam da çocuk sonrası böyle pamuğa bağladıydı. Ama allah için performans iyiydi Kaancım'da. Sönük ya da munis takılma falan yoktu. Cayır cayır çaldılar valla her şeyi.
Sonra bi çocuk bana bira ısmarladı o curcunada. Adını sordum; sormaz olaydım. Mümin!
Yani taşşşşak mı geçiyosun Allahım benimle? Bira ısmarlayan Mümin ne lan? Grupfoni kampanyasıyla cehenneme gidip topluca yanıcaz amına koyim. (Bkz foto: İsyanım + pipim var)
Ordan çıktık bi kahve içelim filan dedik. Kendimizi dondurma yerken bulduk. Göte göt kattık sanki çok lazımmış gibi.Benim arada bi moralim bozuldu; hem yorgunluk hem de aramayan sormayan körli pek bi koydu..Yüzüm düştü Üniferste arkadaşı da enseme çotank diye vurdu, kendine gel diye. Dramatize ediyomuşum.
Olabilir ulan! Olabilir yani..
3 senedir aşksız olur mu lan bi insan?! Onla takıl bunla takıl..içim boşaldı resmen. Hayır yani zevkli, kabul ediyorum ama his yok his. Sırnaşmak yok; sarılmak yok, yanağını sevmek yok, elini yumuşakça gezdirmek yok..Sürekli bi hardcore içindeyiz.
Onu da istiyorum. Ama öbürünü de özlüyor insan. İkisi bi arada lazım bana. O da kafa dengi sevgiliyle oluyor işte.. Ve o sevgili de arayınca, isteyince bulunan bi şey değil maalesef.
Şimdilik körliyi ideal erkek olarak yutturdum kendime, bakalım gelecek episodlarda nelerle karşılaşıcaz..
Ciğmeyl
Girenin çıkanın haddi hesabı yok! Bir Drama Queen olarak Ciğmeyl
Hello olmayan okur!
Kendi kendime takıldığım ve sesimin boşlukta yankılandığı bir haftasonuna daha hoş geldin!
Benim ayarlarım bozuldu, bilesin.
O adam (Körli) bana dokundu; ben salt tenime sanmıştım bi baktım titreşimler kalbime ulaştı. Ha bunu o mu yaptı, ben mi yaptım emin değilim. Zira abartmakta ve her taşı cilalamakta üstüme yok!
Nasıl anlaşılır ki böyle şeyler? Yani 2 ay boyunca aynı şeyi hissetmeye devam ediyorsam mı aşığımdır? Başka biri olsa bile fikrim değişmiyorsa mı?
Şimdi tabii 2 ay testini henüz yapamiycam. Bi Perşembe günü, muhabbetli gecemiz; bi de üstüne Pazar günü, oynaşlı gecemiz oldu. Hani dün bir bugün iki derler ya...tam da onun karşılığı olarak evrende sallıyoruz kendimizi. Yani daha çok "o beni sallamıyo; ben salıncakta bi ileri iki geri sallanıyorum".
Düşünmüyor mu hiç beni ya? Hiç mi gelmiyorum yani aklına? O kadar mı alışmış yani dokunmalara?
Hayır, ben de alıştım ama onlar böyle değildi ki.. Onlar içimi çocuk yapmadı ki!
Hep jartiyerliydi muhabbetlerimiz, makyajlıydı, gergindi, almak ve vermek üstüneydi...
Üfff! neden sular bulandı ki?!
Hislerimle ne yapacağımı bilmiyorum. Ne zaman bir şeyler hissetsem panikliyorum. Ya kaçıyorum ya da adama yapışıyorum.
Körliyi facebook'tan, aklımdan, tenimden, telefonumdan, hayatımdan kazımak istiyorum..Çünkü o orda oldukça, sabredemiyorum. İlla aksiyon lazım. İyi ya da kötü..fark etmez! Bi hareket. Birbirimizden tiksinmemize neden olacak saçmalıkta şeyler bile yapabilirim sabırsızlıktan.
Pat diye sevişelim diyebilirim. İstemediğimden değil, istiyorum zaten sevişmeyi ama bunu sırf "bi şeyler olsun" diye yapabilirim.
Bak mesela bugün bi yarışa katılacaktı. Perşembe gecesi konuşurken şans diledim; sonucu haber ver merak ederim dedim. Saat 7 şu an! Ve o, attığım pası gole çevirmedi.
Ulan allahsız! Bu kız telefona yapıştı; eli tuşlara atlamak için titrek vaziyette ve hazırolda bekliyo..Sen nasıl bi insansın? Neden bu şansı kullanmıyorsun?
Tamam kabul; şu da var: sen o şansı kullansan; ben o muhabbeti uzatmak istiycem; sonra seni desteklemeye gelmek istiycem; sonra ailenle tanışmak istiycem; sonra çocuklarımız ve biz yani..
Korkucak ne var anlamıyorum ki :)
Gerçekten sevgiye ihtiyacım var benim. Düşün bi insanlar açlıktan neler neler yapıyolar. Kalp de bi organ sonuçta ve mide kadar söz sahibi olmalı bence eylemlerimizde.
Kendi kendime takıldığım ve sesimin boşlukta yankılandığı bir haftasonuna daha hoş geldin!
Benim ayarlarım bozuldu, bilesin.
O adam (Körli) bana dokundu; ben salt tenime sanmıştım bi baktım titreşimler kalbime ulaştı. Ha bunu o mu yaptı, ben mi yaptım emin değilim. Zira abartmakta ve her taşı cilalamakta üstüme yok!
Nasıl anlaşılır ki böyle şeyler? Yani 2 ay boyunca aynı şeyi hissetmeye devam ediyorsam mı aşığımdır? Başka biri olsa bile fikrim değişmiyorsa mı?
Şimdi tabii 2 ay testini henüz yapamiycam. Bi Perşembe günü, muhabbetli gecemiz; bi de üstüne Pazar günü, oynaşlı gecemiz oldu. Hani dün bir bugün iki derler ya...tam da onun karşılığı olarak evrende sallıyoruz kendimizi. Yani daha çok "o beni sallamıyo; ben salıncakta bi ileri iki geri sallanıyorum".
Düşünmüyor mu hiç beni ya? Hiç mi gelmiyorum yani aklına? O kadar mı alışmış yani dokunmalara?
Hayır, ben de alıştım ama onlar böyle değildi ki.. Onlar içimi çocuk yapmadı ki!
Hep jartiyerliydi muhabbetlerimiz, makyajlıydı, gergindi, almak ve vermek üstüneydi...
Üfff! neden sular bulandı ki?!
Hislerimle ne yapacağımı bilmiyorum. Ne zaman bir şeyler hissetsem panikliyorum. Ya kaçıyorum ya da adama yapışıyorum.
Körliyi facebook'tan, aklımdan, tenimden, telefonumdan, hayatımdan kazımak istiyorum..Çünkü o orda oldukça, sabredemiyorum. İlla aksiyon lazım. İyi ya da kötü..fark etmez! Bi hareket. Birbirimizden tiksinmemize neden olacak saçmalıkta şeyler bile yapabilirim sabırsızlıktan.
Pat diye sevişelim diyebilirim. İstemediğimden değil, istiyorum zaten sevişmeyi ama bunu sırf "bi şeyler olsun" diye yapabilirim.
Bak mesela bugün bi yarışa katılacaktı. Perşembe gecesi konuşurken şans diledim; sonucu haber ver merak ederim dedim. Saat 7 şu an! Ve o, attığım pası gole çevirmedi.
Ulan allahsız! Bu kız telefona yapıştı; eli tuşlara atlamak için titrek vaziyette ve hazırolda bekliyo..Sen nasıl bi insansın? Neden bu şansı kullanmıyorsun?
Tamam kabul; şu da var: sen o şansı kullansan; ben o muhabbeti uzatmak istiycem; sonra seni desteklemeye gelmek istiycem; sonra ailenle tanışmak istiycem; sonra çocuklarımız ve biz yani..
Korkucak ne var anlamıyorum ki :)
Gerçekten sevgiye ihtiyacım var benim. Düşün bi insanlar açlıktan neler neler yapıyolar. Kalp de bi organ sonuçta ve mide kadar söz sahibi olmalı bence eylemlerimizde.
13 Nisan 2012 Cuma
Rahmetli de dört dörtlüktü
Benim dört senelik eks aşkım, rahmetli sevgilim; nişanlandı.
Kızın suratında da -allah affetsin- meymenet yok!
Gülünce töbe estağfurullah diyip kaçası geliyor insanın. Ve boşanıcaklar. Dileğim falan değil bu. Biliyorum; boşanacaklar.Çünkü ben o adamın kalbinin içinin içinin içini biliyorum. O kız onu dolmalık kabak gibi oyacak. Ama ohh işte; iyi olacak!
Anlaması gerekiyor bu hayatta herkesin, neyi niye yaptığını..bilmesi gerekiyor adımlarını, kendini.
Ayrılırken hep içimden beddua ettim..Yoo yoo bebeğim sabırlı ol biraz; sandığın gibi değil!
Dedim ki...İnşallah üstüne sinek gibi sürüyle kızlar üşüşür. İnşallah birrr sürü sevgilin olur...veee yine de beni özlersin.
Çünkü nitelikten caydı benim sevgili sevgilim; niceliğe göz kırpası geldi kanımca.. Çok da farklı sayılmaz aslında genele bakınca.
Asla leş bi adam değildi. Kötü konuşamam ardından.Ama zayıftı. Biraz da çocuk. Bazen iyi, bazen kötü, zalim bi çocuk.
Yaralıyken buldu beni, ellerine aldı ve aşkla, şefkatle iyileştirdi. Öptü tek tek kanatlarımı; kırıklarımı onardı. Kalbime şarkılar söyledi; yeni kanatlar taktı..
O yüzden o, benim için ömürlük sevgili. Ama adı aşkla değil, sadece minnetle yazılı içime.
Onu özlemek, tenimde gezmiyor asla. Elini tutasım, dudaklarına kavuşasım gelmiyor hiç.
Sadece onun evinde kalıp; ordaki bi koltukta kıvrılıp uyumak istedim zaman zaman. Beni incitmiş olsa bile sığınacağım liman gibiydi. Şartlar müsait olmasa da hala öyle aslında. Bu garip bir his.. Bana bi şey olursa, hız rekorunu o kırarmış gibi. En çabuk o koşarmış gibi. Ben bi ağlasam, en iyi o silermiş; kahkaha atsam ne dediğimi, neye güldüğümü en güzel o anlarmış gibi..
Belki de bu benim hala inanmak istediğim, çakma bir masal..
Sonuçta artık onun, boktan pembe kremalı pastasıyla beraber, bi nişanlısı var..
Götüyle güldüğü, biz beraberken dalga geçtiği ne varsa yaparak hem de. Dandik pembe kremalı bi pasta, üstünde emanet duran bir takımla "dünya evine" girdi.
Gülünce töbe estağfurullah diyip kaçası geliyor insanın. Ve boşanıcaklar. Dileğim falan değil bu. Biliyorum; boşanacaklar.Çünkü ben o adamın kalbinin içinin içinin içini biliyorum. O kız onu dolmalık kabak gibi oyacak. Ama ohh işte; iyi olacak!
Anlaması gerekiyor bu hayatta herkesin, neyi niye yaptığını..bilmesi gerekiyor adımlarını, kendini.
Ayrılırken hep içimden beddua ettim..Yoo yoo bebeğim sabırlı ol biraz; sandığın gibi değil!
Dedim ki...İnşallah üstüne sinek gibi sürüyle kızlar üşüşür. İnşallah birrr sürü sevgilin olur...veee yine de beni özlersin.
Çünkü nitelikten caydı benim sevgili sevgilim; niceliğe göz kırpası geldi kanımca.. Çok da farklı sayılmaz aslında genele bakınca.
Asla leş bi adam değildi. Kötü konuşamam ardından.Ama zayıftı. Biraz da çocuk. Bazen iyi, bazen kötü, zalim bi çocuk.
Yaralıyken buldu beni, ellerine aldı ve aşkla, şefkatle iyileştirdi. Öptü tek tek kanatlarımı; kırıklarımı onardı. Kalbime şarkılar söyledi; yeni kanatlar taktı..
O yüzden o, benim için ömürlük sevgili. Ama adı aşkla değil, sadece minnetle yazılı içime.
Onu özlemek, tenimde gezmiyor asla. Elini tutasım, dudaklarına kavuşasım gelmiyor hiç.
Sadece onun evinde kalıp; ordaki bi koltukta kıvrılıp uyumak istedim zaman zaman. Beni incitmiş olsa bile sığınacağım liman gibiydi. Şartlar müsait olmasa da hala öyle aslında. Bu garip bir his.. Bana bi şey olursa, hız rekorunu o kırarmış gibi. En çabuk o koşarmış gibi. Ben bi ağlasam, en iyi o silermiş; kahkaha atsam ne dediğimi, neye güldüğümü en güzel o anlarmış gibi..
Belki de bu benim hala inanmak istediğim, çakma bir masal..
Sonuçta artık onun, boktan pembe kremalı pastasıyla beraber, bi nişanlısı var..
Ay canım o benim kankam ama yaaaa
Senin kankanı sikerim!
Boyundan öpen kanka mı olur lan? Bacak okşayan kanka mı olur?
Ben böyle cevval yazıyorum ya, yaşarken tammm bi süt kuzusuyum.Bak, şu naifliğe, şu şaşkolozluğa bak ve ağla...
Ben: Ama aşkım, sen neden hiç anlamıyosun benim üzüldüğümü. O kız gözümün içine baka baka resmen boynunu öptü.
Rahmetli: E sarhoştu Ciğmeylciğim, sen de gördün zaten
-Eeeeee? İçindekiler döküldü demek ki içince..insan sarhoşken yapmayacağı şeyleri yapmaz ki; ortamını bulur gevşer
-Canımcım saçmalama lütfen. Çocukluk arkadaşıyız biz.5 ay çıktık zaten, istesek devam ederdik. Olmadığı için ayrıldık; biz dostuz ya ne saçmalıyoruz dedik.
-Üüüveeee..ühühü hühühü
-Ciğmeylcim, ağlama lütfen. Seni ne kadar sevdiğimi biliyosun. Onun yanında sarılıyorum sana, bi sürü öpüyorum seni; öyle bi şey olsa yapar mıyım sence..
-Yaparsın evet! Böğühühühüh
-------------------------------------------------------
O zaman acıyla "yaparsın" diyodum.
Sonra gerçekten yapıldığını/yapılabildiğini gördüm. Bu defa "arkadaş" bendim. Çocukluk arkadaşı filan değildik tabii, iş arkadaşıydık. Resmen kızın gözünün içine baka baka yalan söyledik birlik olup. Arkadaşız dedik. Halbuki nelerrr neler çevirdik.
Neden?
Belki intikamdı benim için. Yaşadığım şeyin acısını sökmek için bi strateji.. Kendi yaramı onmak için bir başka kadını "aptal yerine koymak"
Çünkü aptal yerine koydular beni. Koydurtmasaydın deme. İnanıyorsun. İnanmadığın adamla nasıl ilişki yaşarsın ki? İnanmak istedim ben de sevdiğim adama.
O kız -iş arkadaşımın sevgilisi- gerçekleri bilemeyecek asla, tıpkı benim bilemeyeceğim gibi..
Günahlarımız boyunlarımıza...
Boyundan öpen kanka mı olur lan? Bacak okşayan kanka mı olur?
Ben böyle cevval yazıyorum ya, yaşarken tammm bi süt kuzusuyum.Bak, şu naifliğe, şu şaşkolozluğa bak ve ağla...
Ben: Ama aşkım, sen neden hiç anlamıyosun benim üzüldüğümü. O kız gözümün içine baka baka resmen boynunu öptü.
Rahmetli: E sarhoştu Ciğmeylciğim, sen de gördün zaten
-Eeeeee? İçindekiler döküldü demek ki içince..insan sarhoşken yapmayacağı şeyleri yapmaz ki; ortamını bulur gevşer
-Canımcım saçmalama lütfen. Çocukluk arkadaşıyız biz.5 ay çıktık zaten, istesek devam ederdik. Olmadığı için ayrıldık; biz dostuz ya ne saçmalıyoruz dedik.
-Üüüveeee..ühühü hühühü
-Ciğmeylcim, ağlama lütfen. Seni ne kadar sevdiğimi biliyosun. Onun yanında sarılıyorum sana, bi sürü öpüyorum seni; öyle bi şey olsa yapar mıyım sence..
-Yaparsın evet! Böğühühühüh
-------------------------------------------------------
O zaman acıyla "yaparsın" diyodum.
Sonra gerçekten yapıldığını/yapılabildiğini gördüm. Bu defa "arkadaş" bendim. Çocukluk arkadaşı filan değildik tabii, iş arkadaşıydık. Resmen kızın gözünün içine baka baka yalan söyledik birlik olup. Arkadaşız dedik. Halbuki nelerrr neler çevirdik.
Neden?
Belki intikamdı benim için. Yaşadığım şeyin acısını sökmek için bi strateji.. Kendi yaramı onmak için bir başka kadını "aptal yerine koymak"
Çünkü aptal yerine koydular beni. Koydurtmasaydın deme. İnanıyorsun. İnanmadığın adamla nasıl ilişki yaşarsın ki? İnanmak istedim ben de sevdiğim adama.
Biz sevgiliyken, onlar da tıpkı "iş arkadaşımla" oynadığımız oyunlardaki gibi rol mü kestiler, bilmiyorum. Bu bilgi sadece ve sadece onlarda var..
O kız -iş arkadaşımın sevgilisi- gerçekleri bilemeyecek asla, tıpkı benim bilemeyeceğim gibi..
Günahlarımız boyunlarımıza...
Velhasıl, bana kankayla gelmeyin! Kalbinizi çok pis kırarım..
Konunun götünden başına gitmenin dayanılmaz hafifliği
Zamanın çizgiselliğinin amına koyarak hayatımı aktarmaya devam ediyorum.
Şu ara biri var kalbimi zıp zıp zıplatan; hop hop hoplatan. Fakat öğrendim ki kendisi bu ara, kızları kucakta zıp zıp zıplatmak ve hop hop hoplatmak arzusundaymış.
Şimdi Allahım bana bi söyler misin, ben bunu hak edecek ne yaptım?
Gittik sahile; muhabbet ettik eskilerden, güldük; eğlendik (çok çok eğlendik hem de); ben bi iyi hissettim kendimi, bi huzurlu hissettim. Olacak iş değil. Ben çünkü son zamanlarda hiç bi adamın yanında kendimi iyi ve huzurlu hissetmiş değilim. Sürekli diken üstünde; hazır olda, bi tuhaf haldeyim..
İlk aklıma gelen şey şu oldu: Yargılandığımı hissetmedim.
Ne garip değil mi?
Bunu diyene kadar kendime, diğer adamlarla böyle hissettiğimi, gerim gerim gerildiğimi fark etmemiştim hiç.
Ve yıllar sonra, yanında kendimi iyi hissettiğim adam ne dedi bana? "Hazır değilim"
Ulan hiç okumadıysam 95 Cosmopolitan, 82 Marie Claire, 79 Elle okumuşumdur..Hepsinde de na bu kadar yazar: Erkeklerin, kadınları kırmamak için söylediği yalanlar no:1: Ciddi bir ilişkiye hazır değilim (bkz:üzgün kaslı)
Şimdi bu bana yapılır mı çocukluk arkadaşı? Hak mı reva mı?
Hayır bi de nasıl şeker, nasıl iyi.. inanasım geliyor resmen. O dub dub dub takılırken, ben üzüm üzüm bakıyorum tavana, acaba şimdi hangi pozisyondadırlar diye düşünüyorum.
Ezik gibi resmen.! Rezaleti kes..
Üf tamam yine masuma bağladım. Yok yattığım öyle üzüm üzüm. Spora gidip ordaki çocuklara bakıyorum. Yeni nesil erkeklerin 20 yaşındayken 29 gözükme potansiyeline bakıp ağzımın suyunu siliyor ve kadere küfrediyorum. Bu yaştan sonra sübyancı olacak halimiz yok!
Gerçi büyük konuşmamak lazım; kendime güvenemedim birden..
Neyse! Sonuçta kimi kesersem keseyim, kimin poposuna bakıp "lan acaba mı" diye düşüneyim, aklımda o var. Herkes defolsun o gelsin. Herkes ölsün o konuşsun. Resmen gerizekalı gibi sırıtırken yakalıyorum kendimi. Aramızda geçenleri sahne sahne düşünüp gülümsüyorum.
Ebleh bebeler gibiyim.
Bi de adama bak: Hazır değilimmiş.
4 senelik ilişkiden çıkmış halimi düşündükçe delice hak veriyorum gerçi ama insan bencil bi varlık nihayetinde. Hemen toplansın ve hazır olsun istiyosun. ama olmaz yani, biliyorum.
Ben aşık olduğum adamı terk edip dünyanın en dip ilişkisini yaşamıştım 1 sene boyunca. Yani ilişki bile denmez de, yaşadım sonuçta bi şeyler.
Ondan sonra da gelsin biri, gitsin biri.. Seviştikten sonra hepsi cehennemin dibine gitsin istedim; bir daha yüzlerini görmeyeyim.
Ama şimdikiyle, isim bulalım buna ya -Curly olsun, Curly'yle başka bi şey oldu. Ne farkı var anlamadım. O da adam nihayetinde; öbürleri de... ama hep kendi yatağına kaçan; ertesi gün adamdan soğuyan ben, aylarrrr ve yıllar sonra ilk kez sarılıp uyumak istedim. Orda, onun yanında kalmak istedim
Ve o ne dedi bana? Hazır değilim! Yanarak öl e mi?
Ben seni özliyim burda, sen kız hoplat tepende. Çok mutsuzum de bi de..
E o zaman demezler mi adama "sen kafayı mı yedin birader? Bulmuşsun dost canlısı, güzel kalpli, dünnnnyeaaaa tatlısı bi kız (evet, benim o şekerim), daha niye bezin var öyle taraklarda ?"
Demiyolar işte, denmiyor yani. Çünkü o adam, o evreyi geçirmeli.Ha o evre bana da geçiyor aheste aheste.. Aşık mı oldum noooldum ben ya?
Belki bi iki hafta sonra "bu ne bee bokum gibi" derim ama şimdi böyle hissediyorum, napim?!
Belki hiç de uygun değildir bana; belki sümüğünü masanın altına siliyodur..ne bilim antin kuntin huyları vardır işte..
Yine de dürüsttü ya..Canım o curly benim, canım!
Gördüklerimden, duyduklarımdan sonra, öylesine kıymetli ki dürüstlük...
Teey teey! Neler var neler..İçim sıkıldı bak bi anda. Öbür yazıda görüşürüz.
Şu ara biri var kalbimi zıp zıp zıplatan; hop hop hoplatan. Fakat öğrendim ki kendisi bu ara, kızları kucakta zıp zıp zıplatmak ve hop hop hoplatmak arzusundaymış.
Şimdi Allahım bana bi söyler misin, ben bunu hak edecek ne yaptım?
Gittik sahile; muhabbet ettik eskilerden, güldük; eğlendik (çok çok eğlendik hem de); ben bi iyi hissettim kendimi, bi huzurlu hissettim. Olacak iş değil. Ben çünkü son zamanlarda hiç bi adamın yanında kendimi iyi ve huzurlu hissetmiş değilim. Sürekli diken üstünde; hazır olda, bi tuhaf haldeyim..
İlk aklıma gelen şey şu oldu: Yargılandığımı hissetmedim.
Ne garip değil mi?
Bunu diyene kadar kendime, diğer adamlarla böyle hissettiğimi, gerim gerim gerildiğimi fark etmemiştim hiç.
Ve yıllar sonra, yanında kendimi iyi hissettiğim adam ne dedi bana? "Hazır değilim"
Ulan hiç okumadıysam 95 Cosmopolitan, 82 Marie Claire, 79 Elle okumuşumdur..Hepsinde de na bu kadar yazar: Erkeklerin, kadınları kırmamak için söylediği yalanlar no:1: Ciddi bir ilişkiye hazır değilim (bkz:üzgün kaslı)
Şimdi bu bana yapılır mı çocukluk arkadaşı? Hak mı reva mı?
Hayır bi de nasıl şeker, nasıl iyi.. inanasım geliyor resmen. O dub dub dub takılırken, ben üzüm üzüm bakıyorum tavana, acaba şimdi hangi pozisyondadırlar diye düşünüyorum.
Ezik gibi resmen.! Rezaleti kes..
Üf tamam yine masuma bağladım. Yok yattığım öyle üzüm üzüm. Spora gidip ordaki çocuklara bakıyorum. Yeni nesil erkeklerin 20 yaşındayken 29 gözükme potansiyeline bakıp ağzımın suyunu siliyor ve kadere küfrediyorum. Bu yaştan sonra sübyancı olacak halimiz yok!
Gerçi büyük konuşmamak lazım; kendime güvenemedim birden..
Neyse! Sonuçta kimi kesersem keseyim, kimin poposuna bakıp "lan acaba mı" diye düşüneyim, aklımda o var. Herkes defolsun o gelsin. Herkes ölsün o konuşsun. Resmen gerizekalı gibi sırıtırken yakalıyorum kendimi. Aramızda geçenleri sahne sahne düşünüp gülümsüyorum.
Ebleh bebeler gibiyim.
Bi de adama bak: Hazır değilimmiş.
4 senelik ilişkiden çıkmış halimi düşündükçe delice hak veriyorum gerçi ama insan bencil bi varlık nihayetinde. Hemen toplansın ve hazır olsun istiyosun. ama olmaz yani, biliyorum.
Ben aşık olduğum adamı terk edip dünyanın en dip ilişkisini yaşamıştım 1 sene boyunca. Yani ilişki bile denmez de, yaşadım sonuçta bi şeyler.
Ondan sonra da gelsin biri, gitsin biri.. Seviştikten sonra hepsi cehennemin dibine gitsin istedim; bir daha yüzlerini görmeyeyim.
Ama şimdikiyle, isim bulalım buna ya -Curly olsun, Curly'yle başka bi şey oldu. Ne farkı var anlamadım. O da adam nihayetinde; öbürleri de... ama hep kendi yatağına kaçan; ertesi gün adamdan soğuyan ben, aylarrrr ve yıllar sonra ilk kez sarılıp uyumak istedim. Orda, onun yanında kalmak istedim
Ve o ne dedi bana? Hazır değilim! Yanarak öl e mi?
Ben seni özliyim burda, sen kız hoplat tepende. Çok mutsuzum de bi de..
E o zaman demezler mi adama "sen kafayı mı yedin birader? Bulmuşsun dost canlısı, güzel kalpli, dünnnnyeaaaa tatlısı bi kız (evet, benim o şekerim), daha niye bezin var öyle taraklarda ?"
Demiyolar işte, denmiyor yani. Çünkü o adam, o evreyi geçirmeli.Ha o evre bana da geçiyor aheste aheste.. Aşık mı oldum noooldum ben ya?
Belki bi iki hafta sonra "bu ne bee bokum gibi" derim ama şimdi böyle hissediyorum, napim?!
Belki hiç de uygun değildir bana; belki sümüğünü masanın altına siliyodur..ne bilim antin kuntin huyları vardır işte..
Yine de dürüsttü ya..Canım o curly benim, canım!
Gördüklerimden, duyduklarımdan sonra, öylesine kıymetli ki dürüstlük...
Teey teey! Neler var neler..İçim sıkıldı bak bi anda. Öbür yazıda görüşürüz.
Yaş 28
Şöyle başlıyorum... Yaş 28
Şimdi bi normal insanların 28i var bi de benim gibi, el bebek gül bebek, olanların 28i
Arkadaşlarımla Bağdat caddesine ilk çıkışım lise 1; gece dışarıya ilk çıkışım lise son
Kolej bebesi bir hatun kişi olarak, devlet üniversitesine giriş zaten şok: Ulan hani herkes timbırlend giyiyodu? Lakost kazağım yok diye ağlıyodu? Öyle değilmiş! Pizza bile lüksmüş bazen. Vayy anasını!
Düşün yani..18inde aydım ben bunlara anca.
Lisede de üniversitede de nerde duracağımı bilemedim.
Lisenin ayrık otuydum; üniversitede concon (ruhum vosvosçuydu aslında..) Zordu kaynamak araya ama oldu. Yavaş yavaş yavaş...(hayli yavaş ve sancılı, evet)
Liseden çokkk tiksinmiştim; üniversiteden az tiksindim. Ama tiksindim. Başka türlü şeyler hayal etmiştim. Başka insanlar, başka yollar, başka kafalar..
Otoriteyle hiç hoş olmadı başım.. Şu an bunları iş yerinden yazıyorum. Neyse ki çok kısıtlamayan bir ortamdayım. Yoksa zaten yapamazdım.
Ama hayat bu..belli olmaz! Yarın bakarsın bi kitap yazarım; herrrr şey değişir..
Sevgili Dünya!
Bugüne kadar edebimle oturdum. Yapma kızım dedim kendime. Asil kal; sus..sus..sus!
Ayıp çünkü anlıyo musun ? Prensesler gibi büyümüşsün. Annen bıcı bıcı demiş. Baban oo cici ciciii..diye sevmiş. Çirkefleşemiyosun gönlünce.
Fakat kalbime, sağıma, soluma girmeyen kalmadı.
Gülüyorum ama palyaço gözyaşları bunlar..bik bik bik..
Şimdi bi kere sahtekarlığı bırak. Edebiyat yeri değil burası; gerçekleri konuşalım: Bildiğin ebeme atladılar!
"Niye yalnızım ulan" sorusundan giricem "niye terk edildiğime ve terk etmeye mecbur bırakıldığıma" doğru çıkıcam inşallah.. Arada aşk, entrika, başımdan geçenler, ağzıma sıçanlar, kendine bi dışardan bakmalar filan da olucak muhtemelen..
Kişisel Sokuşum denemesi diyelim özetle!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)